ÖZMENİN KALESİ 12.12.2010  

Selamun Aleykum değerli dava arkadaşlarım.Sizlere bu güzide sayfadan ulaşma imkanı bulduğum için mutluluk duyuyorum.Gerçekten bu dava uğruna can veren nice şehitlerin adının geçtiği bu mukaddesatçı sayfada sizlere yazmanın ağırlığını taşımak benim için zor.Biz bu davayı layıkıyla taşımak ve davamıza laf getirmemek için elimizden geleni yapmaktan kaçınmayan Ülkücü üniversiteliler olarak sizlere mensubu olduğumuz üniversitelerin haberlerini sunacağız.

   Bendeniz Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde öğrenim hayatını devam ettiren bir dava insanıyım.Bulunduğum fakültenin sosyolojik yapısı geneli itibariyle "etliye sütlüye karışmayan" insanların oluşturduğu bir yapıdır.Aslında bu fakülteye Ankara Üniversitesi bazında huzur ve rahatın en yüksek seviyede olduğu fakülte diyebiliriz.Öğrenci profilinin büyük kısmını oluşturan sosyal-demokrat öğrenciler aktif siyasetin içinde bulunmayan,tabiri caiz ise kendi keyiflerinde insanlar.Ziraat Fakültesi olması sebebiyle Anadolunun yiğit insanlarının;çiftçilerin ve köylülerin çocuklarının yoğun olduğu bir yapı.Kendileri genellikle Muhafazakardır fakat Ülkücü Teşkilatlarla bağlantıları pek yoktur.Bunun çeşitli sorunları vardır.Bunları ilerleyen yazı dizilerimizle ve tespitlerimizle sizlerle paylaşacağız.

   Bir Ziraat Fakültesi Ülkücüsü olarak Süleyman Özmen'in davasına ihanet etmeyen namuslu dürüst dava adamlarının her daim her yerde olduğunu bilmek umutsuz anlarda içimize ferahlık serpmektedir.Fakat kendini Ülkücü olarak adlandıran kimi şahısların dava adına yarardan çok zararı olduğuda aşikar..O nedenledir ki biz samimi Ülkücülere düşen görev yakın çevremize bir Ülkücünün duruşuyla,oturuşuyla,konuşmasıyla,tavırlarıyla v.s. nasıl olması gerektiğini söylemeden hissettirmek ve kabul ettirmektir.Karşı taraflar her zaman sizi Ülkücü olarak bilmeli fakat kült haline gelmiş çeşitli davranış ve söylemlerde bulunmadığınızı görünce kafalarında birer soru işareti hissetmelidirler.İşte bu soru işareti sizin davanızı insanlara doğru tanıtıp sevdirmek adına atacağınız ilk işlem olmalıdır.Yine ilerleyen yazı dizilerimizde bu metodların üzerinde duracağız.Şimdilik bir Ülkücüye düşen bireysel olarak insanların güvenini,hoşgörüsünü ve beğenisini kazanmaktır.Tabiki bu beğeniler nefsin getirdiği beğeniler olmamalıdır.Çünkü Ülkücü "Eline,beline ve diline" sahip çıkandır.

   Saygıdeğer Ülküdaşlarım sizlerle bu yazımda tanışma aşamasındayım ve kısa tutacağım.İnşAllah ilerki zamanlarda sizlerle daha güzel şeyler paylaşacağız.Bir sonraki yazımıza kadar Allaha emanet olunuz.

VESSELAM


Facebook'ta Paylaş